18 Temmuz 2007 Çarşamba

insan kendisinden asagi canlilari yok etmeye curet ettigi surece saglik
ve huzur yuzu gormeyecektir. insanlar hayvanlari katlettigi surece
birbirlerini de oldurmeye devam edeceklerdir. Tabii ki cinayet ve aci
tohumlari ekenler sevinc ve sevgi bicemezler." PYTHAGORAS

YEMEDE YANINDA YAT VAYBE DERE OTUNUN FAYDALARINA BAKIN ARKADAŞLAR

DEREOTU !

inek sutunde 117 miligram kalsiyum
bulunurken, dereotunda bu oranin 208 olmasi,
dereotunun sutun alternatifi olarak
gorulmesine neden oluyor.

İstanbul Universitesi Cerrahpasa Tip Fakultesi
Cocuk Bolumu Metabolizma ve Beslenme
Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Ahmet Aydin,
sutun alternatifinin dereotu oldugunu soyledi.

Adana Otizm Dernegi'nin duzenledigi
'Otizm Hastaligi'nin Tedavisi ve Beslenme' konulu
konferansta konusan Prof. Dr. Ahmet Aydin,
sutun kalsiyum bakimindan en zengin besin
olmadigini belirterek,
"Dereotu sutten daha fazla kalsiyum iceriyor.
inek sutunde 117 miligram kalsiyum bulunurken,
dereotunda bu oran 208'dir.

Ayrica dereotu magnezyum ve potasyum bakimindan
zengin olmasi bakimindan da kemik sagligina daha
faydalidir" dedi.
Prof. Dr. Aydin, dunyada en cok sut tuketen ulke olan
ABD'de, yine dunyada en cok osteoporoz rahatsizliginin
oldugunu bildirdi.
Prof. Dr. Aydin, cocuklarin ve anne- babalarin kemiklerinin
kuvvetli olmasi icin mutlaka dereotu tuketilmesini onerdi.

İsvec'te yapilan bir calismada 50- 85 yaslarindaki
menopoz sonrasi kadinlarda sut tuketimi fazlaliginin
kiriklari azaltmadiginin saptandigini kaydeden
Prof. Dr. Aydin, soyle konustu:
"Benzer sekilde ABD'de hemsireler uzerinde yapilan
arastirmada gerek sut, gerekse sut disi kalsiyum tuketimi
fazlaliginin kalca kiriklarini azaltmadigi tespit edilmistir.
Cocuklarinizin ve kendinizin kemiklerinin kuvvetli olmasi
icin mutlaka dereotu tuketin.
Dereotundaki magnezyum ve kalsiyum kemik gelisimi icin
oldukca onemli bir mineraldir.
Her memelinin sutu kendi yavrusunadir.
5- 6 milyon yillik insanlik tarihinin
sadece son 10 bin yilinda insanlar baska memelilerin
sutunu icmislerdir.

Kendi annelerinin sutunu ise sadece hayatlarinin
ilk 2 yilinda emerler, daha sonralari hic sut tuketmezlerdi.
Fosil incelemeleri, tas devri insanlarinin
kalin ve kiriga direncli saglam kemiklerinin oldugunu
gostermektedir.
Bu devre ait kemik orneklerinde osteoporoz yok denecek
kadar azdir.
Bunun nedeni de o devirde insanlarin sutten ziyade,
daha cok yesil sebze, ot turu yiyecekler tuketmesindendir."

12 Temmuz 2007 Perşembe

EVLİLİK DENİLEN ŞEY VE CAN DÜNDAR

Evlilik, inanmadigim halde içerisinde 17 seneyi bitirdigim bir kurum benim için..17 senede (abartmiyorum) 40 çift arkadasimin son verdigi kurum ayni zamanda daEvliligimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide kuruma inanmamaktan geçiyor.Evliligi toplumun dayattigi sekilde yasamamaktan...Nedir bu dayatmalar?Erkegin muhakkak kadindan yasça büyük olmasi, egitim seviyesinin erkegin lehine yada en azindan esit olmasi bunlarin sadece ikisi...Olmaz, yürümez diyor toplum... Erkek yasça büyük olmali ki, kadina "hot" dediginde oturmali kadin...Yada yumusatiyorlar; efendim kadin erkekten önce çöktügü için (hani dogum felan) küçük olmaliymis yasi...Egitimde de böyle.. Kadinin çok okumusu bilmis olurmus, evde kalmakmis layiki....ESiM BENDEN 2 YAS BÜYÜK; ne "hot" dememe gerek kaldi 17 senede, ne de benden önce çöktü...Yillar içinde ben yaslandikça o gençlesti, "oo Can bey kapmisiniz çitiri" esprilerine muhattap dahi oldum.ESiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..Ne o bana bilmislik tasladi, ne ben ona ezik baktim...Kulaga gelen müzik tekse de, onu olusturan notalar farklidir der Halil Cibran...Bunu unutmadik biz. Ben konusurken o dinledi,Ben dinlerken o konustu 17 sene.O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklisin bitanem..." dedik,öfke bitip firtina duruldugunda "ama bi de böyle düsün" de dedik fikrimizi savunurken.Farkli insanlar olarak görmedik birbirimizi, ayni amaç için savasan neferlerdik bu hayatta...Asla bilmedik ne kadar parakazandigimizi, ortak cüzdanimizdan gerektigi kadar aldik..Ne kadar çalarsa çalsin masanin üstünde telefon, kim bu saatte arayan karsi cins diye sorgulamadik da ama...Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven"... Ve güvenin ardina saklanmis bir "saygi" vardi daima...Ne kavgalar, ne badireler atlattik 17 senede...Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yasayacaktik...Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez odamin disinda yattim bi gece, misafir odasinda...Gece yarisi kapi açildi, esim "ne yapiyosun burda?" diye sordu kapinin esiginden,"uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle...Gitti, gelmesi 1 dakikasini almisti elinde yastikla... "kay yana" dedi daracik yatakta."ne yapiyosun?" dedigimde "benim yerim senin yanin, sen gelmezsen ben gelirim" dedi...Anladim ki o gece, en uzun kavgamiz yat saatine kadar sürecek...Vebence dogrusu da bu...Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak odamiz haric..Kirsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadik birbirimize...Toplum kurallariyla oynasaydik bu oyunu belki de 41 inci çift olacaktik o listede...Ama oyunun kurallarini biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu, oynanan...Evlilik; hesapsiz içine dalinmasi gereken bir oyun bence...Topluma kulaklarini tikayarak hemde... Ne benim, ne de bizim sözlerimizle...Sadece gönlünüzden geçtigince...Dedigi gibi Ataol Behramoglu' nun;"...Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var: Yasadin mi büyük yasayacaksin, irmaklara, göge, bütün evrene karisircasina. Çünkü ömür dedigimiz sey, hayatasunulmus bir armagandir.Ve hayat, sunulmus bir armagandirinsana..." CAN DÜNDAR

9 Temmuz 2007 Pazartesi


ŞEYTAN SEVGİLİYİ GÖRDÜ ELİNDEKİ ASASI DÜŞTÜ ÖNCE ÜZERİNDEKİ SİYAH ELBİSE ÇIKTI SONRA İÇİNDEKİ KÖTÜ RUH ONU TERK ETTİ,SEVGİLİNİN CANINI ALACAĞINA ONA KENDİ CANINI VERDİ